Sendikamız tarafından İskenderun Lojistik Müdürlüğünde Makinist olarak çalışmakta olan üyemiz Volkan ALKAN adına görev yaptığı ve yapacağı trenlerdeki lokomotiflerin makinist kabininde (markiz) makinisti görecek ve gözetleyecek şekilde kurulan kamera sisteminin kaldırılması ya da lokomotif kabininde kumanda bölümünde makinistleri görmeyecek şekilde konumlandırılması talebiyle yapılan başvuru üzerine Taşımacılık A.S. XXXXX Bölge Yük Servis Müdürlüğünün XX/XX/2023 tarih ve XXXXX sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada; XXXXX. İdare Mahkemesi tarafından üyemiz aleyhine verilen kararın ardından bu kararın temyiz edilmesi üzerine XXXXX. V BÖLGE İDARE MAHKEMESİ İDARE DAVA DAİRESİNDE GÖRÜLEN davada üyemiz lehine karar verildi.
Bölge İdare Mahkemesi tarafından verilen kararda;
“Gelişen teknolojinin, kamu hizmetlerinin etkin ve verimli yürütülmesini kolaylaştırıcı etki sağlaması amacıyla, kamu kesiminde kullanılmaya başlanması doğaldır. Ancak; teknoloji kullanılarak kisisel görüntülerin kayıt altına alınmasında özel hayatın gizliliği ve kişilerin mahremiyet hakkı da dikkate alınarak uygulama yapılması gerektiğinde kuşku ve duraksamaya yer bulunmamaktadır.
Buna ek olarak, kamu çalışanlarının faaliyet yürüttüğü servislerde, çalışanların çalışma alanlarını ve dolayısıyla çalışanları görecek şekilde yerleştirilen, güvenlik ve suçun önlenmesi gibi nedenlerle uygulandığı ileri sürülen kameralı takip sistemleri kullanılarak kişisel görüntülerin alınması, temel hak ve hürriyetler içerisinde sayılan özel hayatın gizliliği ilkesi kapsamında özel hayata müdahale olarak ele alınmalı, bu müdahalenin hukuka uygunluğunun değerlendirmesi ise kanunilik, ölçülülük gibi anayasal kavramlar yanında Avrupa Insan Hakları Mahkemesi kararları ve Anayasa Mahkemesi kararları dikkate alınarak yapılmalıdır.
Yukarıda anılan müdahale, Anayasa’nın 13. maddesinde belirtilen koşulları yerine getirmediği müddetçe aynı zamanda Anayasa’nın 20. maddesinin ihlalini de teşkil edecektir.”
Denilmektedir.
Kararda AİHM ve Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin çeşitli maddelerine atıf yapılırken “Türk Ceza Kanunu’nun 134. ve 135. maddeleri ile Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135. maddesindeki düzenlemeler, suça yönelik kuvvetli şüphe halinde bile en son çare olarak ses ve görüntü kaydına başvurulması gerektiğini ortaya koymaktadır.” Denilmiştir.
Kararda; “kameraların lokomotif kabininin içinde ve doğrudan makinisti görüntülediği, kamera sisteminin yerleştirildiği konum ve çektiği alan dikkate alındığında, güvenliği sağlama amacını asarak, doğrudan çalışan makinistin kamu hizmetinin görülmesi sırasında yaptığı her türlü hareketinin, çalışma alanının gözlemlendiği kamera takip sistemi kurulmasının özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği anlaşılmakta olup; uygulamanın sınırlarını, usul ve esaslarını gösteren bir kanuni dayanağın bulunmaması, toplanan görüntülerin ileride başka bir şekilde kullanılamayacağına dair bir güvencenin mevcut olmaması ve bu haliyle yukarıda belirtilen temel haklar ve Anayasal ilkelerle bağdaşmaması nedeniyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.”
Denilerek “İstinafa konu Adana 3. İdare Mahkemesi’nin XX/XX/2023 tarih ve XXXXXXXXXX sayılı kararının KALDIRILMASINA” üyemiz adına Sendikamız tarafından açılan davada TEMYİZ YOLU KAPALI olmak üzere LEHİMİZE karar verilmiştir.
Bu karar emsal karar olup her ne kadar dava kişisel de olsa gerekçe ve sonuçları itibari ile Kurumun tüm lokomotif kabinlerindeki makinistleri gören kameraları iptal etmesi gerekmektedir.