Taksim’de tarihi bir gün yaşandı. Zorlu mücadelelerin ardından 32 yıl sonra 1 Mayıs için Taksim Meydanı’na akan emekçiler alana sığmadı. Yüz binlerce emekçinin katıldığı mitingde katılımın çeşitliliği dikkat çekti. Alana Tekel işçilerinin direnişi başta olmak üzere son dönemde güvenceli iş ve insanca yaşam talebiyle yükselen mücadeleler damgasını vurdu. Fotograf Galerisi
Taksim Meydanı İstanbul’dan ve Türkiye’nin diğer pek çok kentinden gelen yüz binlerce emekçiyi ağırladı. İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma gününü kutlamak için bugün çevre illerden İstanbul’a gelen emekçiler yürüyüş güzergahları çevresindeki kafelerde buluşma saatini beklediler.Emekçiler saat 7.30 itibariyle Taksim’e uzanan üç yürüyüş güzergahının Şişli, Şişhane ve Dolmabahçe’deki başlangıç noktalarında buluşmaya başladılar. Aynı saatlerde DİSK’e bağlı sendikalara üye emekçiler marşlar eşliğinde Şişli’deki sendika binası önünde toplanmaya başladılar.
DİSK, KESK, TMMOB, TTB, 78’liler, Halkevleri, EDP, Devrimci 1 Mayıs Platformu, Demokrasi İçin Birlik Hareketi ve ESP Şişli kolunda; Hak-İş, Memur-Seni ve TKP Dolmabahçe kolunda; Türk-İş, Kamu-Sen, EMEP, ÖDP, İP, TBİP ve İşçi Cephesi, Şişhane kolunda kortejlerini oluşturdu.
Yürüyüş kollarında emek, meslek ve halk örgütlerinin, sol parti ve platformların yanı sıra, feministler, ekolojistler, anarşistler, taraftar grupları, aydın ve sanatçılar, 1 Mayıs 1977’de yaşamını yitirenlerin yakınları da yer aldı. Genç, yaşlı, çocuk her kuşaktan renkli katılımın gerçekleştiği mitingde yeni emekçi kesimlerinin ve kadınların katılımı göze çarptı.
ŞİŞLİ KOLU / DİSK TARAFI
Yürüyüş başlamadan önce henüz tamamlanmamış kortejlerle bile kitle Mecidiyeköy köprüsüne kadar uzanıyordu. Kortejlerin genelinde çalışma koşullarının iyileştirilmesi, güvenceli iş talepleri öne çıktı. Hemen her kortejde 1 Mayıs’larda yaşamını yitirenler anıldı. Eylemde meydanın direne direne kazanıldığı söylemleri ve zafer havası hakimdi.
DİSK: “1 Mayıs 1977 aydınlatılmadan demokrasilerden söz edilemez”
Şişli kolunda en önde DİSK’in bandosu yer alıyordu. 1977’de, 1989’da ve 1996’da 1 Mayıs gösterilerinde yaşamını yitirenler için ayrı bir kortej hazırlanmıştı. 1977’de yaşamını yitiren emekçilerden Hikmet Özkürkçü’nün ailesi “Hikmet Özkürkçü’nün çocukları ve torunları” pankartının arkasında yürüdü.
İçlerinde DİSK başkanı Süleyman Çelebi’nin de olduğu kortejde aydınlar ve işçiler kolkola girerek yürümeye başladı.
“Gelenekten Geleceğe 1 Mayıs”
DİSK 30 yıllık tarihini ve geleceğini meydana taşıdı. “1 Mayıs 1977’de Taksim’deydik” pankartının taşındığı korteje çok yoğun bir katılım yaşandı. Alana bağımsız gelen kalabalıkların ağırlıkla DİSK kortejinde yürümeyi tercih ettiği gözlendi. Kortejde “Behice Boran 100 yaşında” yazan flamalar da taşındı.
Birleşik Metal-İş, Genel-İş, Dev Sağlık-İş ve Sine-Sen kitlesellikleriyle öne çıkarken, DİSK kortejinde Bank-Sen üyesi çağrı merkezi ve banka çalışanlarının katılımı da dikkat çekti.
Geçen yıl alanda olan Alman “Ver-di” ve onunla birlikte diğer uluslararası sendikalar da yine Türkiyeli emekçilerle omuz omuzaydı. Yurtdışından emekçiler kürsü konuşmalarıyla da alanı selamladılar.
Birleşik Metal-İş kortejinde eski DİSK Başkanı Kemal Türkler’in dev fotoğrafı taşındı. Kadın ve genç işçilerin katılımı oldukça dikkat çekiciydi. Her işyerinin ayrı pankart taşıdığı kortejlerde işçiler iş önlükleriyle yürüdü.
Taşeron sağlık emekçilerinin güvencesizliğe karşı mücadelesiyle son yılların en ilgi çeken sendikal pratiklerinden birine imza atan Dev Sağlık-İş ise “Sosyal hizmet haktır. Taşeronlaştırılamaz” pankartıyla yürüdü. Emekçilerden birçoğu çocuklarını da yanlarında getirmişti.
Türkali de alanda
Sine-Sen ise “Setlerde ölmek istemiyoruz” pankartıyla yürüdü. Sinema emekçileri ellerinde klaketlerle, davullarla kendilerine has bir ritim tutarak büyük bir coşkuyla yürüdüler. Sinema yazarları ve belgesel sinemacılar da Sine-Sen kortejinde yer aldı. Kortejde Nazım Hikmet, Yılmaz Güney ve birçok sinema emekçisinin fotoğrafı taşındı. Sine-Sen kortejinde pek çok ünlü sanatçının yanı sıra, Vedat Türkali (Abdülkadir Pirhasan) ve eşi Merih Pirhasan da yer aldı. Pirhasan çifti sağlık sorunları nedeniyle tekerlekli sandalyeyle eşlik ettikleri eylemden bir süre sonra ayrıldılar.
Emekli-Sen üyeleri ellerinde karanfiller taşıdı ve kitlesel katılım gösterdiler. Direnişteki Marmaray ve Samatya işçileri de DİSK kortejinde yerlerini aldı.
DİSK Genel-İş üyesi Kadıköy, Kartal belediyeleri işçileri davul zurna eşliğinde Taksim’e girdi. Trakya Genel-İş de “Güvenceli çalışmak istiyoruz beyaaa!” yazılı pankartlarının arkasında oyun havaları çalarak oynadı. Tekirdağ Genel-İş işçileri ise rengarenk balonlarla yürüdü, davul zurna çalarak yöresel oyunlar oynadılar.
Limter-İş kortejinde iş güvencesi talebi öne çıkarıldı. Sendika üyeleri işkencede yaşamını yitiren eski Limter-İş uzmanı Süleyman Yeter’in büyük bir resmini taşıdı.
Tekyumruk Galatasaray taraftar grubu da emekçilerin yanında yerini aldı.
Nakliyat-İş kortejinde Balnak Lojistik direnişçileri canlılığıyla öne çıktı. Sosyal-İş’te örgütlenen İstanbul Bilgi Üniversitesi emekçileri de talepleriyle alandaydı. Üniversite emekçilerinin büyük 1 Mayıs balonları ilgi çekti.
Pek çok kortejde kadının evdeki emeğine değinen dövizlerin sıklığı da dikkat çekiciydi. “Merhaba sendika. Ben kadın emeği.” gibi dövizler taşındı.
DİSK’in yeni kurulan sendikalarından Spor-Sen de “Sporda şovenizme, şikeye, dopinge hayır” diyerek 1 Mayıs alanına geldi. Spor-Sen’liler “Sporcu gladyatör değil özgürlük savaşçısı olmalıdır” ve “Sporda şovenizm ve ırkçılığa son” yazılı dövizler taşıdılar. Galatasaraylı eski futbolcu ve Spor-Sen Genel Başkanı Metin Kurt çevredekilerden yoğun ilgi gördü.
ATV-SABAH emekçileri de DİSK kortejinin arkasında yer almayı tercih etti.
Köprüye tepki alanda
DİSK kortejini “Yılmadık, direndik, kazandık” diyen mühendislerin örgütü TMMOB takip etti. Dev bir pankartla 1977 1 Mayıs’ının fotoğrafı ve “77’nin hesabı sorulsun”, “Kavga bitmedi yeni başlıyor” yazılı dövizler taşındı. TMMOB kortejinde taşınan dövizlere 3. köprüye ve yeni gıda yasasına karşı tepkiler yansıdı.
Çağdaş Avukatlar Grubu da 1 Mayıs 1977 katliamının sorumlularının yargılanmasını istedi. Grup Marsis nükleersiz yaşam için tulum çaldı.
Alevi Bektaşi Federasyonu müzikleriyle geldi, “Madımak müze olsun” dedi. Pir Sultan Abdal Derneği “Katliamları unutmadık, unutturmayacağız” pankartıyla yürüdü.
Alevi örgütlerini Devrimci 1 Mayıs Platformu bileşenleri takip etti. EHP genç katılımıyla dikkat çekerken, gökkuşağı renklerinde flamalarıyla LGBTT’liler de EHP kortejindeydi.
BDSP kortejinde de güvencesiz çalışmaya, geleceksiz yaşamaya karşı tepkiler dile getirildi. BDSP’yi kızıl bayraklarıyla dikkat çeken kitlesel Halk Cephesi korteji izledi. Halk Cephesi’nin pek çok ilden ve İstanbul’un pek çok mahallesinden katılım sağladığı görüldü. Kortejde “Taksim’i AKP vermedi. Devrim şehitleriyle biz kazandık” vurgusu önce çıktı. Halk Cephesi, yürüyüş kolunda çocuklardan oluşan korteje de yer verdi.
Kaldıraç, Taksim’e “77’nin şehitleri aramızda” pankartıyla yürüdü. Direnişin Ritimleri, yürüyüş yolunun kenarında kendilerine alanlar açarak, kortejlerin ilgisini çeken dinletiler verdi. Alana bu koldan en son Partizan girdi.
ŞİŞLİ KOLU / KESK TARAFI
Şişli kolunda yolun sol tarafında ilk sırada ‘İş, Aş, Barış ve Demokrasi için Güvenceli İş, Güvenceli Yaşam İstiyoruz’ pankartıyla Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) yer aldı. “Yaşasın 1 Mayıs” ve “Bıji Yek Gulan” pankartlarının taşındığı KESK kortejinin arkasında eski TÖB-DER’li öğretmenler yürüdü.
Eğitim-Sen’in bütün şubeleri de Türkçe ve Kürtçe pankartlarla 1 Mayıs’ı kutladı. Yoğun bir katılımın olduğu Eğitim-Sen kortejlerinde güvencesiz çalışmaya dair sloganlar öne çıktı. Eğitim-Sen Üniversiteler Şubesi’ni ‘İnsanca Bir Yaşam Güvenceli İstihdam Yaşasın 1 Mayıs’ pankartı arkasında Büro Emekçileri Sendikası’nın (BES) 2 ve 3 No’lu Şubeleri izledi. BES’in arkasından ise Kültür Sanat-Sen ve Tarım Orkam-Sen geldi.
KESK’e bağlı sendikaların arkasında Çorlu Namık Kemal Üniversitesi’nden gelen öğrenciler yer aldı. Öğrenciler ‘Eşit, Parasız, Bilimsel, Anadilde Eğitim’ pankartıyla alana girdi.
Soner Semih Sipahi de aramızda
Öğrencilerin arkasından ‘Evde, Sokakta, İşyerinde Erkek Egemenliğine, Kapitalizme Direniyoruz’ pankartıyla feministler yer aldı. Feministlerin arkasından yürüyen LGBTT de eşcinsellerin taleplerini dile getirdi. Feministleri İHD ve 78’liler Derneği izledi. 78’liler, 1977’de yaşananlarla ilgili olarak bir Adalet Komisyonu kurulmasını talep eden pankart ve dövizler taşıdı.
78’liler Derneği’nin arkasında, pankartlarında, annesinin dershane parasının ödeyememesi nedeniyle hapse girmesi üzerine intihar ederek hayatına son veren Soner Semih Sipahi’nin resmine yer veren üniversite öğrencileri yer aldı. Öğrenciler, ‘Soner Semih Sipahi Üniversiteyi kazandın Mimar Sinan’dasın, Yıldız Teknik’tesin, İTÜ’desin ve İstanbul Üniversitesi’ndesin’ pankartının arkasında yürüdü.
Kortejin devamında Türk Tabibleri Birliği (TTB) ve TTB’ye bağlı Tıp Öğrenci Kolu’ndan öğrenciler ‘Herkese Sağlık Güvenli Gelecek için 1 Mayıs’ta Birleşik Mücadeleye’ pankartının arkasında yer aldı. Yaklaşık 70 tıp öğrencisi ‘İntörn Sömürüsüne Son’ dövizleriyle kendi taleplerini 1 Mayıs alanına taşıdılar. Öğrencilerin arkasından Türkiye Eczacılar Birliği ve Eczacılık Fakültesi öğrencileri geldi. Öğretim Üyeleri Derneği ve Diş Hekimleri Birliği de eczacıların ardından alana girdi.
Sağlık meslek örgütleri kortejinin ardından İşçi Filmleri Festivali emekçileri de kendi pankartlarıyla yürüyüşteki yerlerini aldılar.
AKP’ye kul sermayeye köle olmayacağız
Festival emekçilerini bu yürüyüş kolunun en kitlesel kortejlerinden Halkevleri izledi. Halkevleri kortejinin önünde ‘AKP’ye Kul Sermayeye Köle Olmayacağız’, ‘Tek Yol Devrim’, ‘Söz Yetki Karar İktidar Halka’ ve ‘Güvenceli İş İnsanca Yaşam’ pankartları açıldı.
Çeşitli hak mücadelelerinin taleplerinin öne çıkarıldığı Halkevleri kortejinde barınma hakkı bürolarının ve kadınların katılımı dikkat çekiciydi. Halkevci kadınlar kendi pankartlarıyla yürüdü ve sık sık ‘Kadınlar el ele mücadeleye’ diye slogan attı. Halkevleri kortejinde ulaşım, eğitim, sağlık, gıda gibi çeşitli hak mücadelelerini vurgulayan dövizler taşındı. Kocaeli’nde oturdukları konutlardan atılmak isteyen depremzedeler Arızlı Halk Meclisi pankartıyla alana girdiler. Dikmen Barınma Hakkı Bürosu da barınma hakkı mücadelesini anlatan ve Anayasa’nın 57. maddesinde bir değişiklik önerisi getiren ‘Tüm yurttaşların barınma hakkı vardır devlet yurttaşlarının barınma hakkını güvence altına almakla yükümlüdür’ pankartı arkasında 1 Mayıs Meydanı’nda yerlerini aldılar.
Halkevleri kortejinin arkasında Liseli Genç Umut ve Öğrenci Kolektifleri yürüdü. ‘Yaşasın Faşizme ve Emperyalizme Karşı Mücadelemiz’ sloganının ye aldığı Dev-Genç pankartını Liseli Genç Umut izledi. Mahir Çayan flamalarının taşındığı liseli kortejinin arkasında da Öğrenci Kolektifleri yürüdü. Üzerinde ampül üzerinde kırılmış bir yumurta bulunan ve Üniversiteler Bizimdir yazan pankartın arkasından Ankara, İstanbul, Kocaeli, Bolu, Edirne ve Çanakalle’den gelen üniversiteliler yürüdü. Bine yakın üniversitelinin yürüdüğü Öğrenci Kolektifleri kortejinde AKP’nin üniversitedeki ve ülkedeki iktidarını alt etme iddiası öne çıktı.
Öğrenci Kolektiflerinin arkasından Tekstil-Sen yürüdü. Tekstil-Sen kortejinde işten atılan Marmaray işçileri de kendi pankartlarıyla yer aldı. Tekstil-Sen’i DSİP ve EDP takip etti. EDP’nin arkasından ‘Ahmet Türk’ün yanındayız, Tutuklu 1540 BDP’li Serbest Bırakılsın’ pankartıyla KÖZ geldi.
BDP İstanbul İl Teşkilatı ise Newroz coşkusunu 1 Mayıs’a taşıdı. ‘Kürt Sorunu Toplumsal Sorundur Çözüm Ortak Mücadele Gerektirir’ pankartının arkasında yürüyen BDP kortejine katılım oldukça fazlaydı. BDP’liler ‘Disa Disa Serhildan Azadiya Karkeran’ sloganlarıyla işçi sınıfına özgürlük istedi. BDP’liler kendi kimliklerini alana taşıyarak mitinge renk kattılar.
BDP’nin ardından Hayat Bizi Sosyalizme Götürüyor pankartıyla Sosyalist Parti (SP) yer aldı. SP’yi Doğanın ve İnsanın Sömürüsüne Son pankartıyla Yeşiller izledi. Yeşillerin ardından ise SDP geldi SDP’yi Görele Emek ve Demokrasi Platformu, Toplumsal Özgürlük Platformu, Darıca Kültür Derneği, Özgürlükçü Gençlik Dernekleri, Liseli Kıvılcım ve Dayanışma Sendikası izledi. RED dergisi de Barikat Grev Devrim pankartıyla mitinge katıldı.
Siz Vermediniz Taksim’i Biz Aldık
RED dergisini “Siz Vermediniz Taksim’i Biz Aldık” yazılı dev flamayla yürüyen yaklaşık 100 Çarşı üyesi Beşiktaş taraftarı izledi. Beşiktaş taraftarı sloganlarla alana renk kattı.
Beşiktaşlıların ardından ‘El Arabalarımızdan Ve Tezgahlarımızdan Başka Kaybedecek Bir Şeyimiz Yok’ pankartıyla Atık Kağıt İşçileri ve Sokak Emekçileri geldi. Kağıt işçilerinin ardından Ezilenlerin Sosyalist Partisi ve Emekçi Kadınlar Derneği yürüdü. Emekçi Kadınlar Derneği, Sokakta Fabrikada Evde Artık Ölmek İstemiyoruz pankartıyla eyleme katıldılar. ESP’yi Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu ve Liseli Öğrenciler Birliği izledi.
ESP’yi İşçinin Yolu, Adalılar, Komünist Zemin ve yoğun bir katılımla Demokratik Haklar Federasyonu (DHF) takip etti. DHF’nin ardından ‘Günde 8 Saat – 1886’ pankartıyla anarşist örgütler yürüdü. Anarşistleri Devrimci Çözüm ve UİD-Der izledi.
ŞİŞHANE KOLU
Şişhane yürüyüş kolundaki örgütler, sabah saat 8.00’den itibaren Atatürk Köprüsü üzerinde toplanmaya başladı. Türk-İş’e bağlı sendikalar, Kamu-Sen, ÖDP, Gençlik Muhalefeti, EMEP, HKP, CHP, İP ve ADD’nin yürüdüğü bu koldan alana yaklaşık 30 bin emekçi gridi.
Tarlabaşı Bulvarı’ndan Taksim Meydanı’na yürüyen kitlenin en ilgi çeken korteji kuşkusuz Tek Gıda-İş oldu. Sakarya Caddesi’nde 78 gün süren direnişleriyle güvencesizliğe karşı mücadelenin simgesi olan Tekel işçileri, sendikaları Tek Gıda-İş’in pankartı arkasında 4/C ve güvencesiz çalıştırmanın her biçiminin yasaklanması talepleriyle yürüdü.
Türk-İş’e bağlı diğer sendikalar arasında Tez-Koop İş, Yol-İş, Harb-İş, Petrol-İş ve Belediye-İş de kitlesel ve renkli kortejleriyle dikkat çekti.
ÖDP, EMEP ve CHP Şişhane kolunun kitlesel kortejleri arasında yer aldı. Gençlik Muhalefeti de bu kolun kitlesel ve renkli öğrenci korteji oldu.
DOLMABAHÇE KOLU
Hak-İş, Memur-Sen ve TKP sabahın erken saatlerinden itibaren İnönü Stadı’nın önünde toplanmaya başladı. Toplanma sırasında Hak-İş’in ses aracından gelen “Ölürüm Türkiyem” şarkısıyla TKP’nin ses aracından gelen “1 Mayıs Marşı” birbirine karışıyordu.
Türkiye’nin dört bir yanından gelen Hak-İş üyeleri şube pankartları arkasında yürüdü. Orman-İş ve Öz İplik-İş’in katılımı yoğundu. Hak-İş üyelerinin, kortejin durakladığı anlarda çimlerde ya da gölgelik alanlarda beklemesi dikkat çekti. Hak-İş üyeleri kendi aralarındaki konuşmalarında arkalarındaki TKP kortejinden duydukları “rahatsızlığı” birbirleriyle paylaştılar. Yürüyüş güzergâhı boyunca davul, seyyar tuvaletler önündeki kuyruklar, köfte ekmek satıcıları, sucular ve simitçiler hiç eksik olmadı. Belediye Bandosuyla Hizmet-İş’in korteji en renkli kortejdi. Hak-İş kortejinin yüzde 99’unu erkekler oluşturuyordu. Hak-İş üyeleri “Yaşasın 1 Mayıs”, “Hak-İş’liyiz güçlüyüz” ve “Dur de, dur de, Darbelere dur de” sloganlarını attı.
Hak-İş’in ardından alanın kitleselliğiyle dikkat çeken gruplarından TKP yürüdü. TKP il örgütleri ve Yurtsever Cepheli liseliler, üniversiteliler, metal emekçileri, sağlık emekçileri, eğitim emekçileri ve kadınlar kendi pankartlarını açarken Yurtsever Cephe il örgütleri de ayrıca taleplerinin yazılı olduğu pankartlar taşıdı. TKP kortejinde AKP karşıtlığı öne çıktı. Güvencesizliğe, taşerona, TMK mağduru çocuklara ve “bıji yek Gulan” yazılı ve “Van Yurtsever Cephe” imzalı pankart da dikkat çekti.
Bazı işçiler Memur-Sen önlüğü giyip Hak-İş flaması taşıdı. Memur-Sen korteji oldukça dağınıktı. Memur-Sen üyeleri, Hak-İş ve TKP kortejlerinin arasından alana parça parça girdi. Bin kişiyi bulmayan Memur-Sen kortejinde taşınan “İnanç özgürlüğü” ve “Başörtüsü ne semboldür ne simge, Allah’ın (cc) kelamıdır” yazılı dövizler dikkat çekti.
İŞÇİ MEYDANDA
Saat 10.00’da yürüyüşe geçen kortejler kısa sürede meydana girmeye başladı. Hak-İş, DİSK, KESK ve Türk-İş kortejleri alana girdiğinde neredeyse diğer kortejlerin girebileceği bir yer kalmamıştı.
Kürsüden defalarca çalınan 1 Mayıs marşına eşlik eden kitlenin bekleyişi sürerken diğer kortejler de alanda kalan en ufak boşlukları dahi doldurarak, Taksim Gezi Parkı’na girerek yer bulmaya bulmaya çalıştı.
Pek çok örgüt alana giremeden alan hıncahınç doldu ve kürsüden Timur Selçuk ve 1 Mayıs 2010 korosunun seslendirdiği marşlar yükseldi. 1 Mayıs marşını hep bir ağızdan söyleyen kitle renk renk flama ve pankartlarını coşkuyla dalgalandırdı.
Daha sonra konfederasyon başkanlarının konuşma yapacağı anons edildi. Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu’nun adının anons edilmesiyle alandan bir uğultu yükseldi. Kitle Kumlu’yu yuhalamalar ve ıslıklarla protesto ederken Tekel işçileri de kürsüye çıkarak “Bu kürsü emekçilerin” dedi ve Kumlu’nun konuşmasına izin vermedi. Yaşanan arbedenin ardından Kumlu konuşma yapmadan alanı terk etti. Alanın önemli bir bölümü bu gerilimden haberdar dahi olmazken, yaşananlara şahit olanların da olayı gayet soğukkanlı bir şekilde karşıladığı gözlendi.
Uzun süre kürsüde kalan işçiler Kumlu’nun gitmesinin ardından eylemlerini sonlandırdı. Kürsüden sadece KESK Başkanı Sami Evren ve DİSK Başkanı Süleyman Çelebi konuştu. Evren’in, Türkiye’nin ilerici toplumsal mücadele tarihinin önemli isimlerini ve toplumsal muhalefetin tüm renklerini selamladığı konuşması kitleden yoğun alkış aldı. Kitle, Evren’in konuşmasında olduğu gibi Çelebi’nin konuşmasını da büyük bir dikkatle dinledi. Çelebi de tüm emekçileri selamlayarak başladığı konuşmasında, 32 yıldır uygulanan ve 12 Eylül’den kalan bir yasağın delindiğini vurguladı. Çelebi konuşmasında güvencesizlik ve krizin yarattığı toplumsal yıkıma dikkat çekildi. Hükümet ve hükümetin sermaye yanlısı politikaları eleştirildi.
Çelebi konuşmasında AKP’nin açılım sürecine atıfta bulunarak faili meçhuller aydınlatılmadan ülkede gerçek demokrasiye kavuşulamayacağını belirtti. Emek ve meslek örgütlerineyse “Bize düşen elimizi taşın altına sokmaktır.” sözleriyle mücadele çağrısı yaptı.
Konuşmaların ardından Grup Yorum sahne aldı ve Yorum’un ezgileriyle tüm alan halaya durdu. Miting halayların ardından son buldu.
kaynak:sendika.org