{rokbox}images/stories/o_haber_foto/ekodeme.ba-23092010.JPG{/rokbox} |
Ek ödemelerle ilgili YPK kararıyla derinleşen ücret dengesizliği ile Kuruluşumuz çalışanlarının ücretlerinin diğer kuruluşlara göre düşüklüğünü protesto etmek ve eşitsizliğin giderilerek çalışanların mağduriyetinin sonlandırılması amacıyla 23 Eylül 2010 Perşembe günü saat 12.30’da Ankara’da TCDD Genel Müdürlüğü Protokol Kapısı önünde Şubelerimiz tarafıından ise Bölge Müdürlükleri, önemli Gar ve İstasyon önlerinde basın açıklamaları ve oturma eylemleriyle protesto edildi. |
DEMİRYOLLARININ 154.YILINDA DEMİRYOLLARI VE DEMİRYOLCULAR PERİŞAN!
EK ÖDEME MAĞDURİYETİ SÜRÜYOR!
Basına ve Kamuoyuna
Değerli Basın mensupları,
Bugün demiryollarının 154.yılı. Demiryolcular bugünü ne yazık ki gelecek kaygısı, siyasi kadrolaşma, artan iş kazaları sonucu arkadaşlarının ölümü, Dünya Bankası ve IMF raporları doğrultusunda hazırlanan CANAC Raporu uygulamaları ile işyerlerinin tasfiyesi ve istasyonların kapatılması nedeniyle kutlayamamaktadırlar.
Bugün Demiryolları ise 154 yıllık birikimin gereği olan nitelikli kamusal hizmeti vermekten her geçen gün uzaklaşmaktadır. Limanları özeleştirilmekte, İstasyonları kapanmakta, trenleri seferden kaldırılmakta, norm kadro adı altında işyerlerinin niteliği değişmektedir. Aslı nitelikteki işleri taşeronların insafına bırakılan işçiler tarafından yerine getirilmeye çalışılmaktadır.
Bugün Kamu yönetiminin esas ilkeleri olan kariyer ve liyakat bir yana bırakılarak ya kanuna karşı görevde yükselme sınavları yerine hülle ile ya da vekâleten atamalar ile demiryolcular arasındaki iş barışı ve hiyerarşisi daha da bozulmaktadır.
Bugün az adama çok iş uygulamasıyla personel sayısının sürekli azaltılmakta, özellikle faal personelin iş yükü 2-3 kat artırıldığı gibi trenlerin seyrüsefer, personelin ise can güvenlikleri tehlikeye atılmış bulunmaktadır. Artık meydana gelen kazalar ve ölümler kamuoyu nezdinde kanıksanır bir duruma gelmiştir.
Bugün
Bugün ülkemizin bir noktasından bir başka noktasına hareket eden bir yolcu trenimizin tehiri sefer başına 10 saati bulmaktadır. Bu tehirler yolcuların ve onları bekleyenlerin sabrını zorlamaktadır.
Bugün Demiryolu tarihinin en fazla reklam harcaması ve her şey için bir tören yapılmaktadır. Demiryolu imajı için bunların yapıldığının söylendiği bir dönemde Batman Gar’da 6 yıl, Halkalı Garda ise geçen yıl meydana gelen sel felaketinin tahribatlarının ve getirilen atıkların halen duruyor olması ise demiryolların imaj çalışmalarının neye hizmet ettiği sorusunu gündeme getirmektedir.
Bugün Referandum sürecinde sendikal haklar konusunda sayfalarca ilanlar veren hükümetin bürokratları, demiryollarında en insani talebimiz ve anayasa güvencesi altında olan “Toplu sözleşme hakkımızı kullanmak” için 25 Kasım’da gerçekleştirilen 1 günlük uyarı grevine, bu grev görevden uzaklaştırılan demiryolcular için gerçekleştirilen dayanışma grevine katılanlara karşı hukuksuz ve tutarsız cezalar verilmekte, demiryolcular disiplin kurullarına sevk edilmekte, bununla hükümetin gerçek yüzü ortaya çıkmaktadır.
Bugün, lojman tahsislerinde, personel nakil taleplerinde ve diğer hakların kullanılmasında yaşanan ve tüm demiryolcuların adalet duygusunu zedeleyen uygulamalar demiryolu tarihinde görülmemiş bir düzeye erişmiştir.
Bugün demiryolcuların aldığı ücret ve yaptığı işe bakıldığında gerek ücret skalasından kaynaklanan, gerekse ek ödeme oranlarındaki dengesizlikle tam bir adaletsizliğe mahkum edilmişlerdir. Ücret hiyerarşisinde kaos yaratılmış eşit işe eşit ücret ilkesi demiryollarında tamamen ortadan kaldırılmıştır. Demiryolcuların kendi aralarında ücret adaleti olmadığı gibi demiryolcular en ağır çalışma koşullarında hizmet üretmelerine rağmen KİT’ler içinde en düşük ücretle çalıştırılmaktadır.
Eşit işe eşit ücret ilkesini hayata geçirmek için 2008 yılında çıkarılan YPK kararıyla bu ücret dengesizliği daha derinleşmiş, en son çıkan YPK kararıyla ise bu dengesizlik ve adaletsizlik demiryolcuların tahammül sınırlarını aşmıştır.
Bugün Demiryollarının devlet politikası haline getirildiğinin her fırsatta ifade edildiği bir süreçte, yol personelinden, İstasyon personeline, tren personelinden büro personeline kadar bir bütün olarak en zor şartlarda hizmet üreten demiryolcuların bu konudaki mağduriyetleri sürmektedir.
Bugüne değin gerek basın açıklamaları demokratik tepkimizi ortaya koymamız gerekse de TCDD Genel Müdürlüğü ve Ulaştırma Bakanlığı yetkilileri ile yapılan görüşmeler, Maliye Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Devlet Personel Başkanlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı’na yapılan yazışmalar bir sonuç vermemiştir.
Sendikamız Başkanlar Kurulu 18-19 Eylül tarihlerinde toplanmış, üretimden gelen gücümüzü kullanmadan önce son bir kez hükümeti uyarmak için bir dizi eylem ve etkinlik kararı almıştır.
Bu çerçevede bugün bütün işletme binaları önünde oturma eylemi yapılacaktır. Ücret adaletsizliği için demiryolculardan imza kampanyası ile toplanan imzalar 1 Ekim günü Yüksek Planlama Kurulu önünde yapılacak basın açıklaması ile kendilerine teslim edilecektir.
11-12 Ekim’de TCDD Genel Müdürlüğü önünde Başkanlar Kurulumuz tarafından 2 günlük açlık grevi yapılacaktır.