Konfederasyonumuza bağlı Sendikalarımızın Genel Başkanları ile 50’si tutuksuz, 22’si tutuklu toplam 72 yönetici ve üyenin yargılandığı, aralarında Sendikamız eski Genel Başkanı ve KESK Genel Meclis üyesi Yunus AKIL ile uluslararası ilişkiler uzmanımız Osman İŞÇİ’nin de olduğu davanın dün (10 Nisan 2013 Çarşamba) Ankara Adliyesinde görülen duruşmasında KESK’li 22 yönetici ve üyemizin tahliyesine karar verirken mahkeme heyeti bir sonraki duruşmanın tarihini 8 Temmuz 2013 olarak açıkladı.
Diğer taraftan Adana’da, aralarında Genel Meclis Üyemiz Sinan Muşlu’nunun da yer aldığı 4’ü tutuklu, 1’i tutuksuz 5 yönetici ve üyemizin yargılandığı davanın duruşması 15 Nisan 2013 Pazartesi gününe ertelendi.
Özgürlüğüne kavuşan arkadaşlarımıza ve başta aileleri olmak üzere tüm yakınlarına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, tutuklu tüm KESK yönetici ve üyelesi serbest bırakılıncaya kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizin altını bir kez daha çiziyoruz.
Hatırlanacağı üzere konfederasyonumuza yönelik operasyonlar kapsamında 25 Haziran 2012 tarihinde gerçekleştirilen operasyon sonucunda toplam 28 KESK yönetici ve üyesi tutuklanmıştı. 12 Şubat 2013 tarihinde açıklanan iddianameye yapılan itirazlar sonucu 15 Şubat 2013 tarihinde 6 yönetici ve üye serbest bırakılırken 22’si tutuklu 50’si tutuksuz toplam 72 KESK’linin ilk duruşmasının 10 Nisan 2013 Çarşamba günü yapılmasına karar verilmişti.
Dün Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşması öncesi yurdun dört bir tarafından Ankara’ya gelen KESK üyeleri, uluslar arası konfederasyon-federasyon, siyasi parti, emek ve meslek örgütü temsilcileri Ankara Adliyesi önünde buluştu. Adliye önünde KESK adına yapılan basın açıklamasını okuyan Genel Sekreter İsmail Hakkı Tombul “Bir taraftan ‘ileri demokrasi’ nutukları atılırken diğer taraftan ülkemizin hızla tek adam diktasına doğru sürüklenmek istendiği çok hassas bir dönemden geçiyoruz. Sırtını 12 Eylül faşist askeri darbe anayasasına yaslayan AKP iktidarı, her geçen gün daha da otoriteleşen faşizan düzenine muhalefet eden herkesi ‘potansiyel terör suçlusu’ olarak görüyor” diyerek bu çerçevede KESK’i bertaraf etmeyi hedefleyen operasyonlara hız verildiğini ifade etti. KESK yönetici ve üyelerinin Özel Yetkili- Ağır Ceza Mahkemelerinde yargılandığına dikkat çeken Tombul “Çünkü Türkiye’de, kamu emekçileri sendikal hareketinin yapı taşı, fiili meşru mücadelenin açık adresi KESK’in üyesi olmak ağır bir suç olarak görülmektedir. Hukuktan tamamen yoksun olarak düzenlenen iddianamenin sahiplerine göre emeğin haklarının gasp edilmesine karşı sessiz kalmamanız ve üstelik bir de KESK üyesi olmanız “suçlu” ilan edilmenize, “terörist” damgası yemenize fazlasıyla yetmektedir” diye konuştu.
Genel Sekreter Tombul, yönetici ve üyelerimizin gözaltına alındığı, tutuklandığı operasyonların artmasının kaynağında kamu alanının tasfiye etmek isteyenlere karşı yıllardır sürdürdüğümüz mücadelenin olduğunu vurgulayarak “Kamu hizmetlerini piyasanın insafına terk ederek sadece kamu emekçilerini değil kamu hizmetlerinden yararlanan milyonlarca yurttaşın da haklarını gasp etmek isteyenler amaçlarının önündeki en büyük engel olarak KESK’i görmektedir. Bunun içinde yönetici ve üyelerimiz nezdinde emek ve demokrasi mücadelemizi hedef alıyorlar. Gerisi laf-ı güzaftır” dedi.
KESK’i bertaraf etmenin aslında emek ve demokrasi mücadelesi veren yürüten milyonları bertaraf etmek demek olduğunu kaydeden Genel Sekreterimiz “Bu nedenle bugün sadece Türkiye’de değil tüm dünyada adaletten, hukuktan yana olanların gözü, kulağı bu duruşmada olacak. Çünkü bu dava ne sadece 10 ay sonra ilk duruşmalarına çıkacak olan arkadaşlarımızın ne de KESK’in davasıdır. Bu dava emekten, demokrasiden, barıştan yana olanların davasıdır. Ve emeğin, demokrasinin değerleri için mücadele edenler birkaç duruşma kaybetse bile son celsede yenildiklerini, teslim alındıklarını tarih yazmamıştır” diye konuştu.
Konuşmasının sonunda tutuklu KESK’lilere seslenen Genel Sekreter Tombul, “Bilin ki, KESK’in onurlu mücadelesi tüm baskılara rağmen sürüyor. Bilin ki, KESK, Faşizme karşı demokrasi, Emperyalizme karşı bağımsızlık, Savaşa karşı barış, Baskılara karşı özgürlük, Irkçılığa ve şovenizme karşı emeğin birliği ve halkların kardeşliği mücadelesini sürdürüyor. Sürdürecek” dedi.
Genel Sekreterimiz İsmail Hakkı Tombul’un ardından, söz alan uluslararası konfederasyon ve sendika temsilcileri; ITUC İnsan hakları Departmanından Frank Williams, Almanya Eğitim Sendikası (GEW) Genel Başkanı Ulrich Thön, Danimarka Öğretmenler Sendikası (DLF) temsilcisi Dorte Lange, Almanya İşçi Sendikası (Ver.Di) temsilcisi Rolf Wiegand, Uluslar arası Kamu Hizmetleri Konfederasyonu (PSI) temsilcisi Jasper Goss, Fransa Öğretmenler Sendikası (SNES) temsilcisi Roger Ferrari, İngiltere Öğretmenler Sendikası (NASUWT) temsilcisi Abdullah Muhsin, Yunanistan Ortaöğretim Çalışanları Federasyonu (OLME) temsilcisi Michail Vasileiadis, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) temsilcisi Güven Varoğlu, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) temsilcisi Vedat Tek, Yunanistan İlkokul Öğretmenleri Sendikası (DOE) temsilcisi John Canagnostaras, Fransa Sendika Birliği Dayanışması Sağlık Tehlikede Kollektifi (SUD – Solidaries) temsilcileri Vladimir Nietdu ve Tufan Akis, Tunus Genel İşçi Sendikaları (UGTT) temsilcisi Samir Bouraouı KESK’e yönelik baskıları kınayarak dayanışma mesajlarını iletiler.
Konuşmalardan sonra adliye önünde toplananlar “Zafer Direnen Emekçinin Olacak – Direne Direne Kazanacağız – Baskılar Bizi Yıldıramaz” sloganları ile yargılanan arkadaşlarına desteklerini sürdürdü.
Akşam saat 20.30 civarında açıklanan mahkeme kararını coşkuyla karşılayan KESK’liler tahliye edilenleri cezaevi önünde karşılamak için Sincan F Tipi Cezaevine hareket etti.