Kamu kurumlarının her kademesinde bir gece yarısı kararnamesi ile görevden almalara ve yeni atamalara tanıklık etmekteyiz.
Bunun son örneğini 5 Ağustos 2022 tarihinde yayınlanan Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile TCDD TAŞIMACILIK A.Ş. Genel Müdürü Hasan PEZÜK TCDD Genel Müdürlüğüne ve Yönetim Kurulu Başkanlığına, TCDD TAŞIMACILIK A.Ş. Genel Müdürlüğüne ve Yönetim Kurulu Başkanlığına Ufuk YALÇIN’ın atanması ile gördük.
Her hangi bir kamu kurumunda görevden alma ve yerine atama; liyakatı esas alan, bilgi ve birikimi önceleyen bir atama kararı ise bu elbetteki siyasi iktidarın olağan tercihidir ve tasarrufudur. Ancak biliyoruz ki uzunca bir süredir tüm devlet kurumlarında üst kademeler Kararnamelerle alt kademeler ise Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavı ile keyfi bir şekilde kayırmacılığın ve kadrolaşmanın alanı haline dönüşmüştür.
Demiryolları teknik bilgi birikim ve donanımı gerektiren, ülke sathında yaygın bir teşkilatı ve 165 yıllık bir geçmişi olan bir sektördür. Bu alanın işleyişinde asli sorumluluğu olan ve karar verici mevkide olan Genel Müdürlük makamı bu önemine rağmen son 3 yıl içerisinde TCDD Genel Müdürlüğüne (20 Eylül 2019-Ali İhsan UYGUN), (4 Eylül 2021-Abdülkerim Murat ATİK), (14 Eylül 2021-Metin AKBAŞ Vekaleten), (05.08.2022-Hasan PEZÜK) olmak üzere 4 Genel Müdür değişikliği yapılmıştır. Aynı şekilde TCDD TAŞIMACILIK A.Ş. Genel Müdürlüğüne (13 Şubat 2019-EROL ARIKAN-Vekaleten), (23 Eylül 2019-Kamuran Yazıcı), (02.01.2021-Hasan PEZÜK) (05.08.2022 –Ufuk YALÇIN) son 3 yıl içerisinde 4 Genel Müdür değişikliği yapılmıştır.
Oysa ki demiryolları bir planlama ve süreklilik taşımaktadır. Bakanlık ve Genel Müdürlük makamlarına atanan kişilerin hangi saikle olduğunu bilmediğimiz nedenlerle görevden alınmaları esas olarak plansızlığın ve başıboşluğun önünü açmaktadır. Yeni atanan bir kişinin bu görevde ne kadar kalacağını bilmeden koltuğunda oturması kurumsal işleyişe ciddi zarar vermektedir. Keza yapılan her bir atama beraberinde pek çok Daire, Bölge ve Müdürlüklerde değişikliğe yol açmakta, her yeni atama ile TCDD’nin en stratejik Daire Başkanlıklarının da yer aldığı pek çok birimde de değişikliklere neden olmaktadır.
Hatırlanacağı üzere 2017 Referandumuma kadar Genel Müdür ve Daire Başkanları ve benzeri atamalar Bakan-Başbakan ve Cumhurbaşkanının olduğu (üçlü) bir yapı ile gerçekleşmekte idi. Kurumların daha iyi çalışacağı gerekçesiyle yapılan bu değişiklik sonrası yaşadığımız ise sıklıkla atamalar yapılarak, kurumsal düzenin bozulması, işleyişin zarar görmesi, kurum kültürünün ortadan kalkması sorunların daha da içinden çıkılmaz bir hal alması olmuştur.
Bugün demiryolları her gün ölümlü, yaralanmalı ya da ciddi maddi kayıplı tren kazalarının yaşandığı bir noktaya gelmiş, dünyanın en güvenli ulaşım sistemi olarak kabul edilen demiryolları bugün yurttaşların korkarak kullanmak zorunda olduğu bir sisteme dönüşmüştür.
Bu tablonun oluşmasında siyasi iktidarın olduğu kadar kurum yöneticilerin de büyük payı bulunmaktadır. Atanan bürokratlar siyasi saiklerle atanmış olması nedeni ile bir parti bürokratı olarak görev yapmışlardır. Atanan Genel Müdürler de demiryollarının özelleştirilmesine yönelik yanlış kararların uygulayıcısı olmuş, siyasi isteklere karşı durmak yerine bu istekleri yerine getirmişlerdir. Örneğin; bir şov uğruna Sincan Ankara arası sinyalizasyon tamamlanmadan YHT açılışı sonrası yaşanan Marşandiz tren kazası ile Pamukova’da yaşanan hızlandırılmış tren kazası bunların başlıcalarındandır.
Demiryolu politikalarının belirlenmesi ve uygulanması ile tayin ve atamalarda yaşanan olumsuzluklar karşısında sendikamızın aldığı tutum nedeniyle TCDD Genel Müdürlüğü ile TCDD Taşımacılık A.Ş. yönetimleri tarafından sendika yönetici ve üyeleri baskıya uğramış, hukuksuzluklara maruz kalmış, mülakatlarda elenmiş, sürgün edilmiş, soruşturmalar açılmıştır.
Bizler, bürokratların gece yarısı kararnameleriyle görevden alınmalarını doğru bulmamakla birlikte kurumlara bilgili, birikimli, liyakat sahibi kişilerin atanması gerektiğinin önemini bir kez daha belirtiriz.
BTS olarak, doğru demiryolu politikalarının hayata geçirildiği, demiryollarında kazaların yaşanmadığı, iş barışının sağlandığı bir ortamda öncelikle liyakat sahibi kişilerin yönetim kademelerine getirilmesini ısrarla savunmaktayız.
Merkez Yürütme Kurulu