Haydarpaşa Gar ve Liman sahasının çok uzun yıllardan beri özelleştirilme, kapatılma, ranta dönüştürülme çalışmalarının devam ettiği bilinen bir gerçektir.
Pek çok Bakan, TCDD yöneticisi, Belediye Başkanı Haydarpaşa’nın geleceği ile ilgili zaman zaman açıklamalar yaptı. Bu zincire en son Maliye Bakanı Mehmet Şimşek eklendi.
Bakan Şimşek özelleştirmelerle ilgili yaptığı açıklamada “Bu yıl 7 milyar dolarlık özelleştirme hedefine ulaşırız. Haydarpaşa Gar ve Liman Dönüşüm Projesi imar çalışmasından sonra programa alınacak. Yoğun ilgi olur” dedi.
Bütün koruma kurulları kararlarına, devam eden mahkeme süreçlerine rağmen Maliye Bakanının bu açıklaması aynı zamanda AKP hükümetinin Yüksek Hızlı Tren çalışmasını gerekçe göstererek tren seferlerine kapatıp ranta açmayı planladığı Haydarpaşa Gar ve liman sahasının özelleştirilmesi ve ranta peşkeş çekilmesi konusunda Sendikamız BTS ve Haydarpaşa Dayanışmasının söylediklerini doğrulamıştır.
AKP iktidarı 2004 yılından itibaren Haydarpaşa Gar ve Liman ile çevresindeki 1 milyon m2’lik kamusal ve kentsel ve tarihi sit alanı olan bölgeyi ticaret ve iş merkezine dönüştürmek istemektedir. Bu amaçla Haydarpaşa Gar’ı ve limanı işlevsizleştirerek adımlar atılmış, önce hızlı tren çalışmaları gerekçesiyle yol kapatılmış, ana hat trenleri iptal edilirken, banliyö trenlerinin seferlerine de son verilmiştir.
Keza gerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, gerekse Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı tarafından kamuoyuna yapılan açıklamalarda Haydarpaşa Gar’ın artık işlevini yitirdiği demiryolunun Haydarpaşa Gara ihtiyacı olmadığı açıklanmıştır.
Bu tarihten itibaren gerek kamuoyunu bilgilendirmek gerekse de Haydarpaşa Garının kapatılıp ranta dönüşmesini engellemek amacıyla sendikamız BTS ve Haydarpaşa Dayanışması Platformu tarafından pek çok eylem ve etkinlik hayata geçirilmiştir.
Tüm eylem ve etkinliklere rağmen, 104 yıldan beri gar olarak hizmet veren ve İstanbul’un simgesi haline gelmiş, UNESCO’nun Dünya Endüstriyel Mirası listesinde bulunan Haydarpaşa Garı ve Limanın endüstriyel işlevini devam ettirmesi ayrıca bu bölgede uygulanmak istenen yağma projelerinin hayata geçmemesi için, sendikamızın da içerisinde bulunduğu Haydarpaşa Dayanışması Platformu üyeleri ve aileleri tarafından bugüne kadar her pazar 13:00-14:00 saatleri arası Haydarpaşa Gar Merdivenleri’nde116 haftadır nöbet tutulurken, her Perşembe 20;00 – 21;00 saatleri arasında ise etkinlikler düzenlenerek kamuoyunda bir duyarlılık yaratılmıştır.
Sadece Türkiye ve İstanbul için değil dünya için de tarihi, kültürel, sosyal, işlevsel ve simgesel değeri ile bir endüstri mirası niteliğindeki Haydarpaşa Garı, Liman ve çevresinin planlanmasında, esas amacın, söz konusu alanın taşıdığı tarihsel işlevsel ve kültürel değerlerin geliştirilip korunmasından daha çok kısa vadeli ekonomik çıkarlar adına alanın rant kabiliyetinin ve yapılaşma kapasitesinin arttırılarak özel kullanıma sunulabilmesi olduğu son derece açık bir biçimde ortaya koyan açıklamaları beyanatları unuttuğumuzu, söz konusu planı ve plan notlarını okumadığımızı varsayan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Binali Yıldırım bir açıklamasında “Haydarpaşa’nın, bölgenin doğal yapısını koruyacak, tarihi değerlerini muhafaza edecek ve fazla yoğun yapılaşmaya izin vermeyen, tarih ve tabiat varlıklarını koruma kurullarının da onayladığı proje gerçekleştirilecek” demiştir.
Unutmayalım ki 30.11.2007 tarihinde TCDD ve İBB arasında imzalanmış olan protokolle gelir getirici kentsel dönüşüm projeleri hazırlanarak değerlendirilmesi için TCDD Genel Müdürlüğü İstanbul ili içinde mülkiyetinde bulunan başta Sirkeci ve Haydarpaşa Gar alanları da dâhil olmak üzere, toplam 2.000 000 m2 alanı, imar planı hazırlanması için İBB’ye yetki vermiştir. Gelir getirici dönüşüm projeleri uygulanırken bölgenin doğal yapısı nasıl korunacak, tarihi değerleri nasıl muhafaza edilecek ve gelir getirmesi birinci hedef iken fazla yoğun yapılaşmaya nasıl izin verilmeyecek bunları biri bize anlatmalı.
Bu alandaki emellerini açık açık anlatan TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman’ın, “halkın istediği doğrultuda Haydarpaşa Gar ve Dönüşüm Projesinde düzenlemeye gidildiğini belirterek, Haydarpaşa’daki rayların tarihi eser statüsü kazandığını söyledi. Boğaz Tüp geçit Projesi’nin hayata geçmesinin ardından acı ve tatlı birçok hatıranın yaşandığı Haydarpaşa Tren Garı kullanılmayacak. Marmaray projesinin tamamlanması ve Ankara-İstanbul arası hızlı tren seferlerinin başlamasıyla, artık trenler Haydarpaşa’ya uğramadan Kadıköy üzerinden Avrupa yakasına geçecek. Böylece Haydarpaşa Garı boşa çıkacak. Devlet Demiryolları da 1 milyon 320 bin metrekarelik bu tarihi alana yaklaşık 5 milyar dolarlık Yap-İşlet-Devret (YİD) modeli ile içinde, müze, yat limanı, hastane, oteller, fuar ve kongre merkezi, ticaret alanları ve spor merkezi gibi birçok aktivitenin yer alacağı “Haydarpaşa Gar ve Dönüşüm Projesi”ni inşa edecek” demiş ve bunun üzerine TCDD Yönetim Kurulu 12 Eylül 2012 tarihinde yaptığı toplantıda TCDD “Haydarpaşa Gar, Liman ve geri sahasında TCDD mülkiyetinde bulunan yaklaşık 1.000.000 m2 taşınmazın, İstanbul’un kültürel ve sosyal yapısıyla bütünleşerek ülkemiz ve kuruluşumuz açısından gelir getirici yönden değerlendirilmesi amacıyla Özelleştirme İdaresi Başkanlığına bildirilmesi hususunda Genel Müdürlüğe yetki verilmesine” karar vermiştir.
Bunun üzerine TCDD 18 Eylül 2012 tarihinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na Haydarpaşa Garın liman ve çevresinin satışı için başvuru yapmıştır.
Bu rahatlıkla Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: “Haydarpaşa Garı’na yoğun ilgi gelir.” diyebilmektedir.
Bu anlayış mevcut siyasi iktidarın, halkın, toplumun, çalışanların ihtiyaçlarını değil, sermayenin ve rantın hükümeti olduklarını açık açık göstermektedir.
Bölgenin taşıdığı tarihsel kentsel ve kültürel önem, ilgili kurul ve yargı kararları gereği Haydarpaşa Gar, Liman ve Geri Sahası Koruma Amaçlı İmar Planları yapımına ilişkin bir protokol üzerine hazırlanan ve Haydarpaşa Dayanışmasının açtığı iptal davasına konu olan planlarda da, alanın taşıdığı tarihsel işlevsel ve kültürel değerlerin geliştirilip korunmasından daha çok alanın rant kabiliyetinin ve yapılaşma kapasitesinin arttırılarak özel kullanıma sunulabilmesi hedef ve amacı öncelik kazanmıştır. Bakan da zaten bunu bildiği için “tarih ve tabiat varlıklarını koruma kurullarının da onayladığı proje gerçekleştirilecek” demekte de sakınca görmemektedir.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamalarını şiddetle kınıyoruz.
Sendikamız, başta Haydarpaşa Gar olmak üzere tarihsel ve kültürel mirasımız ile doğanın oldubittilerle yağmalanmasına ulusal ve uluslararası sermaye gruplarının emrine sunulmasına karşı dün olduğu gibi bundan sonrada karşı durmaya, demokratik ve hukuki haklarımızı sonuna kadar kullanmaya devam edecektir.
Kamuoyuna saygıyla bildiririz.