Eskişehir’de Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayi AŞ’de (TÜLOMSAŞ) dün meydana gelen iş kazasında bir işçinin hayatını kaybetmesi nedeniyle protesto gösterisi düzenlendi.
TÜLOMSAŞ önünde düzenlenen protesto gösterisinde; Sendikamız Eskişehir Şubesi ile birlikte KESK Eskişehir Şubeler Platformu ve Tabip Odası, TMMOB, İKK, DİSK tarafından ortak basın açıklaması yapıldı. İlk olarak Sendikamız adına konuşan Şube Başkanı Ersin Cem Paralı, TÜLOMSAŞ Genel Müdürlüğünde Dişli Takım Atelyesi Tekerlek Tornahanesi’nde Halil Taykaya adında bir işçinin hayatını kaybettiğini hatırlattı. Paralı, “Taykaya gerekli iş güvenliği önlemleri alınmadan çıkarıldığı vince bakım yaparken 11 metre yükseklikten düşerek hayatını kaybetmiştir” dedi. Vefat eden Taykara’nın Makron adında bir taşeron firmada çalıştığını aktaran Paralı, “Bakım fabrikası, sorumluluk alanında bu işi taşeron firmalara vererek koruyucu giyim malzemeleri, emniyet kemeri ve başında sorumlu personeli olmaksızın çalıştıranlar bu cinayete çanak tutmuştur” diye konuştu.
“ÖNCEKİ YIL BİR İŞÇİ DAHA ÖLDÜ”
Paralı, hayatını kaybeden işçinin ailesi ve yakınlarına başsağlığı diledi. TÜLOMSAŞ’ta daha önceki yıl Hüseyin Saraçoğlu adında bir işçinin de iş kazasında öldüğüne dikkat çeken Paralı, burada yaşananların işçi sağlığı ve güvenliğinin bir kamu hizmeti olmaktan çıkarılmasından kaynaklandığını, yeni ölümlerin kaçınılmaz olduğunu, bunu daha önce de söylediklerini anımsattı. Paralı, “Ne yazık ki geçen sürede AKP hükümeti işçi sağlığı ve güvenliği için tedbirler almayı, denetimleri artırmayı, katliamların sorumlularını en ağır şekilde cezalandırmayı değil, unutturmayı, kanıksatmayı ve sömürü çarkının devamını sağlamayı ilke edinmiştir. Meclis’te görüşülen torba yasanın içeriği, bu anlayışın en temel göstergesidir” şeklinde konuştu.
Paralı, TÜLOMSAŞ yönetiminin başta genel müdür olmak üzere artık hesap vermesi gerektiğini, mücadeleye kararlılıkla devam edeceklerini kaydetti. Daha sonra söz alan Tabip Odası Başkanı Bülent Nazım Yılmaz ise, İstanbul’da yaşanan işçi ölümlerinden kısa bir süre sonra benzer bir “iş cinayetine” tanıklık ettiklerini belirtti. Yılmaz, hükümetin Meclis’ten geçirerek yasalaştırdığı son taşeron çalışma yasasının sadece taşeron çalışmayı değil, iş kazalarını ve iş cinayetlerini de dayattığını öne sürdü. Yılmaz, yargıyı göreve davet ederek TÜLOMSAŞ yönetimini istifaya çağırdı.
Okunan basın açıklaması açağıdadır.
Değerli Basın Emekçileri
Gün geçmiyor ki iş cinayetlerine kurban vermeyelim. Daha beş gün önce İstanbul Mecidiyeköy’ de yaşanan asansör cinayetinde yitirdiğimiz taşeron işçilerimizin yası bitmeden dün burada Tülomsaş Genel Müdürlüğünde Dişli Takım Atelyesi Tekerlek Tornahanesinde Halil TAYKAYA adında bir işçimiz iş kazasında yaşamını yitirmiştir.
Tülomsaş’ ta vinç bakım işini üstlenen Makron adında bir taşeron firmasında çalışan Halil TAYKAYA gerekli iş güvenliği önlemleri alınmadan çıkarıldığı vince bakım yaparken 11 metre yükseklikten düşerek hayatını kaybetmiştir. Bakım Fabrikasının sorumluluk alanında bulunan bu işi taşeron firmalara vererek, koruyucu giyim malzemeleri, emniyet kemeri, başında sorumlu personeli olmaksızın çalıştıranlar bu cinayete çanak tutmuştur.
Yaşamını yitiren işçimizin ailesine ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz.
Anımsayacağınız gibi Tülomsaş’ da daha önceki yıl da Hüseyin SARAÇOĞLU adında bir işçimizi iş kazasında yitirmiş ve o günlerde yine buradan yaşananların işçi sağlığı ve güvenliğinin bir kamu hizmeti olmaktan çıkarılmasındankaynaklandığını, yeni ölümlerin ve sakatlanmaların kaçınılmaz olduğunu söylemiştik. Ne yazık ki geçen sürede AKP Hükümeti işçi sağlığı ve güvenliği için tedbirler almayı, denetimleri artırmayı, katliamların sorumlularını en ağır şekilde cezalandırmayı değil unutturmayı, kanıksatmayı ve sömürü çarkının devamını sağlamayı ilke edinmiştir. Meclisten geçirilen torba yasa içeriği bu anlayışın en temel göstergesidir.
İşçi ölümleri ve aşırı kar hırsı üzerine kurulu taşeron sistemini ve emekçilere kölece çalışma koşullarını dayatan, işçi sağlığı ve güvenliği konularında yasal düzenlemeleri yapmayan, işyerlerinde yeterli önlemleri almayan, işyerlerini denetlemeyen AKP hükümeti ve burada onun atadığı TÜLOMSAŞ Yönetimi iş cinayetlerinin baş sorumludur.
Yüzyirmi yıllık tarihi olan bu fabrikayı üretim yapmaktan sadece montaj yapar hale getiren, bu hizmetlerin de yarısından fazlasını taşeron firmalara yaptırmakla övünen, işçi ve memurlara yaptığı baskılarla sindirebileceğini, mücadelemizi bitireceğini sanan ve yaşanan iş kazalarına karşı gerekli önlemleri almayan TÜLOMSAŞ Yönetimi başta Genel Müdür olmak üzere artık hesap vermelidir.
KESK’ e bağlı ulaşım iş kolunda örgütlü sendikamız BTS ve DİSK-TTB-TMMOB olarak burada yaşanan iş cinayetleri ve taşeronlaşma son buluncaya kadar mücadele etmeye kararlılıkla devam edeceğimizi bir kez daha duyuruyoruz.
Ersin Cem PARALI
BTS Eskişehir Şube Başkanı