ÖZGÜR TOPLU SÖZLEŞME VE GREV HAKKIMIZI İSTİYORUZ!
İnsanlarımızın kanlarının oluk oluk aktığı, üç günde binden fazla AKP muhalifinin gözaltına alındığı, tutuklandığı, yargısız infazların yaşandığı, güvenlik güçlerinin yaşamını yitirdiği, tüm demokratik eylem ve etkinliklerin fiilen yasaklandığı, muhalif basının hukuksuz şekilde engellendiği bir ortamda 2016-2017 yılları için toplu sözleşme görüşmelerine başlanacak!
Hepimizin bildiği üzere 2014/2015 TİS sürecinin oldu bittiye getirildiği ve kamu emekçilerinin çıkarları yerine yetkili olduğunu iddia eden sendikanın yöneticilerinin ve hükümetin çıkarlarının pazarlık konusu edildiği süreç kamu emekçilerinin büyük kayıplarıyla son bulmuştur.
Hatırlayacağınız gibi TİS sürecinde mangalda kül bırakmayan Memur Sen Başkanı kapalı kapılar ardında hükümetle anlaşmış ve hükümetin %3+3 teklifi önerisi karşısında bu oranı yükseltmeye çalışmak yerine kamu çalışanlarının bu dönemi kayıpla geçirmesine neden olacak bir sözleşmeyi imzalamıştır.
AKP hükümeti “kamu emekçilerini enflasyona ezdirmedik” söylemi ile kamuoyuna sahte bir refah algısı yaratmaya çabalamaktadır. kamu emekçisinin iki yıl içerisinde enflasyon ve büyümeden alamadığı pay da dikkate alındığında en az %3’lük bir kayıp yaşamıştır.
Aileleriyle birlikte sayıları on milyonları bulan insan mağduriyet yaşarken bahsi geçen satış sözleşmesini imzalayan sendika başkanı 7 Haziran seçimlerinde milletvekilliği ile ödüllendirilmiştir.
7 Haziran’da yapılan seçimlerin verdiği mesaj açıktır. Ancak geçici hükümet hala tek başına iktidarmış gibi davranarak kol kola gezdiği memur sendikası ile sonucu şimdiden belli olan pazarlıklarla kamu emekçilerinin sefaletini daha da arttıracak yeni bir sözleşme imzalamanın hesaplarını yapmaktadır.
Geçici hükümetin, kamu emekçilerinin 2016-2017 toplu sözleşme sürecinde ekonomik, sosyal, özlük ve demokratik haklarına yönelik öneri ve talep getirme yasal yetkisi olsa dahi meşruiyeti olmayıp bu nedenle geçici hükümetle yeni toplu sözleşme bağıtlanması doğru değildir. Talebimiz TİS görüşmelerinin sürekli bir hükümet kuruluna kadar ertelenmesidir.
Toplu sözleşmelerin kapsam, tarafların belirlenmesi, imza ve itiraz yetkisi, grev hakkımızı engelleyici yapısı, işlevi ve oluşumu, yerel yönetimlerle toplu sözleşmeyi engelleyen 32. maddesi başta olmak üzere yasanın mevcut hali ile kamu emekçileri AKP’nin ve sermayenin insafına terk edilmiştir. “Her sendikanın kendi üyesinin hak ve çıkarlarını savunma” ilkesi ayaklar altına alınmıştır. Dolayısıyla 4688 sayılı yasa ile kamu emekçilerinin hak ve çıkarını koruyup geliştirecek gerçek bir TİS yapmak mümkün değildir. Bu nedenle uluslararası standartlara ve sözleşmelere uygun gerçek bir TİS masası kurulmalı, bunun için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
Diğer yandan AKP’nin hazırlayıp yayınladığı 2015-2017 Orta Vadeli Mali Plan’a (OVMP) göre 2016 için TÜFE %5, büyüme %5 öngörülmüştür. Bütçe büyüklüklerine baktığımızda 2016 için bütçenin %7 civarında artacağı, personel ödeneklerinin %8 civarında artacağı öngörülmüştür. Yeni personel alımları düşünüldüğünde AKP’nin memurlara yapacağı maaş zam oranı şimdiden bellidir 2016 ve 2017 yılları için %5 ile 7 arasındaki bir zam oranı öngörülmektedir.
Bizim talebimiz şeffaf, denetlenebilir ve bütçe hakkının uygulandığı, tercihin sermayeden ve savaştan değil emekçilerden ve barıştan yana kullanıldığı halk yararına bir bütçe yapılması, böyle bir bütçe ile TİS masasına oturulmasıdır.
Konfederasyonumuz yeni Hükümetin ve Hükümet programının netleşmesi için TİS görüşmelerinin Eylül ya da Ekim aylarına ertelenmesini talep etmiştir. Bugüne kadar Hükümetten bir yanıt gelmemiştir. MEMUR SEN’in yeni Genel Başkanı açıklamasında bu talebin geçmişte de Konfederasyonumuz tarafından dile getirildiğini ancak kabul görmediğini ifade etmiştir. MEMUR SEN’in Genel Başkanı yeni seçilmiş olabilir ancak satış sözleşmesinin mükâfatı olarak milletvekili seçilen eski genel başkanına sorsaydı; 2012 yılında TİS görüşmelerinin Eylül ayında yapılmasına dair her üç konfederasyonun ortak talebinin tutanak altına alındığını kendisine söylerdi!
TİS masaları kamu çalışanlarının alın terlerinin karşılığını aldığı eşit temsiliyetli ve her sendikanın eşit demokratik olarak söz sahibi olduğu anlaşma alanları haline getirilmelidir.
KESK bütün platformlarda kamu emekçisinin onurlu, insanca yaşam taleplerini dile getirmeye ve mücadele etmeye devam edecektir. Bu toplu sözleşme döneminde de kamu emekçilerinin haklarının hükümet ve yandaş konfederasyonu tarafından gasp edilmemesi için mücadeleyi yükselteceğiz.
Sendikalı olsun olmasın, ulaştırma işkolunda çalışan emekçileri mücadeleyi birlikte büyütmeye, geleceğimize birlikte sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Alparslan Rıza ALİLER
Genel Hukuk TİS ve İnsan Hakları Sekreteri