154 ülkeden 750 Sendikada örgütlü 4,6 milyon ulaştırma çalışanıyla birlikte Sendikamızın da üyesi olduğu Uluslar arası Taşımacılık Çalışanları Federasyonu (ITF) tarafından her yıl kutlanan Dünya Demiryolcular Eylem Gününde bu yıl da demiryolcular tarafından “demiryolu sektörünün parçalanması ve özelleştirilmesi ile getirdiği olumsuzluklar” temasıyla bugün Şube ve Temsilciliklerimiz ile Genel Merkezimiz tarafından 13 Nisan 2010 Salı günü(bugün) basın açıklamaları yapılmıştır. Genel Merkezimiz tarafından üye ve temsilcilerimizin katılımıyla TCDD Ankara Gar önünde saat 12.30’ da yapılmıştır.
Basın Açıklamamız;
BASINA VE KAMUOYUNA
13.04.2010
Değerli Basın Emekçileri, Değerli mücadele arkadaşlarımız,
154 ülkeden 750 Sendikada örgütlü 4.6 milyon ulaştırma çalışanının üyesi olduğu Uluslar arası Taşımacılık Çalışanları Federasyonu (ITF) her yıl bir günü DÜNYA DEMİRYOLCULAR EYLEM GÜNÜ olarak belirlemekte ve bu günde Dünyanın dört bir yanında eş zamanlı olarak çeşitli eylem ve etkinlikler düzenlenmektedir.
ITF, 13 Nisan 2010 tarihini bu yıl “ İyi İşleyen Demiryolu Sistemleri ve Uygun Çalışma Koşulları” temasıyla etkinlikler yapma kararı almıştır. Aynı şekilde Avrupa Taşımacılık Çalışanları Federasyonu(ETF)’de aynı temayla bugün eylem ve etkinlikler yapmaktadır.
Sendikamız Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) üyesi olduğu ITF ve ETF üyesi diğer demiryolu emekçileri ile birlikte bugün Türkiye çapında örgütlü bulunduğu alanlarda etkinlikler yapmaktadır.
Biz demiryolu emekçileri olarak Dünya demiryolu ağında her gün milyonlarca yolcu ve tonlarca eşyanın taşımacılığını güvenli bir şekilde yapmaktan gurur duyuyoruz.
Değerli yolcularımız ve Demiryolu kullanıcıları,
Demiryolu kullanıcısı olarak sizler demiryollarının uygun fiyatlı, güvenli, zamanında hareket eden, temiz ve konforlu olmasını istersiniz. Demiryollarının hem kent merkezi hem de kırsal bölgedeki herkese eşit bir şekilde hizmet sunmasını ve herkes tarafından erişilebilir olmasını istersiniz.
İşte Demiryolu emekçileri olarak bizim de sunmak istediğimiz hizmet budur.
Böylesi bir demiryolu yeterli oranda altyapı, demiryolu aracı, bakım ve bunları sağlayacak insan yatırımını gerektirmektedir.
Bilinmelidir ki;
- Kötü durumdaki altyapı hem güvenilirlik hem de zamanında hareket etme koşullarını ve zamanında gecikmesiz yolcu ve eşya taşımacılığını tehdit etmektedir.
- Bakım eksikliği güvenliği tehlikeye sokmaktadır.
- Hem trenlerde hem de istasyonlardaki yetersiz personel güvenliksiz bir ortamı ve güvende hissetmeme durumunu arttırmaktadır.
- Rekabet çoğunlukla kâr getirecek güzergâhlara yatırım anlamına gelirken diğer güzergâhlarda yaşayanların göz ardı edilmesi olarak sonuçlanmaktadır.
- En ucuz seçenek daima en kötü hizmeti sunmak anlamına gelmektedir.
Tüm Dünya’daki demiryolu sendikaları ve çalışanları bugün rekabet, liberalleşme ve geleneksel demiryolu kuruluşlarının yok olma sürecini hızlandıran yeniden yapılandırma politikalarına karşı iyi işleyen demiryolu sistemleri ve uygun çalışma koşulları elde etmek için etkinlikler gerçekleştirmektedir.
Ülkemizde, ulaştırma sistemleri arasındaki demiryolu yolcu taşımacılığının payı %2’ye, yük taşımacılığının payı ise % 5’e kadar düşmüştür. Bugün itibariyle demiryolu güzergâhımızın % 95’i tek hatlıdır. Hatların % 18,2 sinde kurpların yarıçapı 500 m’den küçüktür. Yarıçapı 1500 m’den küçük kurpların oranı ise %32’dir. Toplam hatların % 25’inde eğim % 10’un üzerindedir. Toplam hatlardaki rayların % 47,6’sının yaşı 21’in üzerindedir. Hatların % 11,7’sinde ise halen çelik traversler döşeli durumdadır. Öte yandan elektrikli hat uzunluğu % 21, sinyalli hat uzunluğu ise % 28’dir.
Demiryollarımızın durumu bu şekilde iken Dünya Bankası ve AB fonları finansmanı ile sırasıyla Amerikan Booz Allen & Hamilton Ltd. Şirketi, Halcrow Firması, Kanadalı Canac şirketi, Almanların koordinatörlüğünde eşleştirme, Alman Eouromed Firması tarafından hazırlanan raporlarla demiryollarımızın tasfiyesi amaçlanmaktadır. Yapılan bu harcamaların hepsi hibe olarak karşılanmıştır. Finansman sağlayan kuruluşlar, en küçük bir yatırımı bile faizsiz desteklemezken konu yeniden yapılanma olduğunda fonlarını ücretsiz kullandırmaktan kaçınmamışlardır.
Yeniden yapılanma adı altındaki tasfiye çalışmaları; yasal altyapısı bile hazırlanmadan alel acele uygulamaya konulmuştur.
Bu süreçte;
– TCDD Meslek Lisesi, basım ve dikimevleri, çamaşırhaneler, kurum eczaneleri kapatılmıştır.
– TCDD Hastaneleri önce SSK’ya, sonra Sağlık Bakanlığına devredilmiştir.
– Haydarpaşa limanı dışındaki bütün limanlar özelleştirme kapsamına alınmış, bu çerçevede Mersin ve Samsun limanlarının özel şirketlere devri tamamlanmıştır.
– Haydarpaşa Limanı ve garı kentin kültürel dokusuna, kent siluetine ve kentsel mirasa ihanet edercesine rant merkezlerine dönüştürülmeye çalışılmaktadır.
– Eleman yetersizliği nedeniyle birçok istasyon ya kapatılmış ya da günün belirli saatlerinde hizmet verebilir hale gelmiştir.
– Birçok atölye kapatılarak işlevsizleştirilirken, kamu özel sektör işbirliği söylemleriyle buralarda üretilen hizmetler için fabrikalar kurdurulmuştur.
– Kurumdaki belirsizlik çalışma koşullarındaki güçlük ve kuruma yeni personel alınmaması nedeniyle kurumda çalışan personel sayısı hızlı bir şekilde eritilmiştir.
– Kamusal nitelik taşıyan pek çok hizmet taşeronlar eliyle gördürülmeye başlamış, 3000’i aşkın taşeron işçisi karın tokluğuna öne sürülmüştür.
– 250 tondan aşağı yükler taşımaya kabul edilmemeye başlandı.
– Gelecek dönemdeki ihtiyaçlar düşünülmeden; demiryolu taşınmazlarının bir kısmı rant tesisleri yapılmak üzere belediyelere devredilmiş, bir kısmı doğrudan tanıdıklara satılmış bir çoğu da satılmak üzere özelleştirme idaresine devredilmiştir.
– Bütün bunların üstüne TCDD yönetiminin yeterli çalışma yapmadan ve yapılan uyarıları da dikkate almadan başlattığı “hızlandırılmış tren” çalışması sonucu tren faciası meydana gelirken, güvenilir olan demiryollarımızda kazalar kanıksanır hale gelmiştir. Bu dönemde meydana gelen tren kazalarında onlarca yolcu ve demiryolu emekçisi arkadaşımız hayatlarını kaybetmişlerdir.
Bütün bu olumsuzlukların önüne geçilmesi için;
Biz Demiryolu Emekçileri
- Büyük şehirler ve merkezi yerleşimlerin dışındaki diğer güzergâhlarında erişimi açık iyi ve güvenli hizmet sunulması için demiryolu altyapısına ve bakımına yatırım yapılmasını,
- Yolcu taşımacılığı yapılmayan anahatlarımızın yaklaşık %20’sini oluşturan kesimde yolcu taşımacılığına tekrar başlanılmasını,
- Demiryolunun liberalleştirilmesi, özelleştirilmesi ve bölünmesine son verilmesini, bu amaçla hazırlanan Demiryolu yasa tasarısının geri çekilmesini,
- Demiryollarının bir kamu hizmeti olduğu bilinciyle hareket edilmesini ve uygun fiyatlı olmasını,
- Güvenli ve kaliteli hizmet sunulmasını;
- İyi hizmet sunabilmesi için demiryolu personeline yatırım yapılmasını: istasyonlarda, trenlerde ve gerekli diğer yerlerde iyi yetiştirilmiş yeterli oranda personel bulunmasını; uygun çalışma koşulları ve sağlıklı çalışma yerlerinin sağlanmasını,
- Çalışanlar arasında hiçbir şekilde ayrım yapılmamasını,
- İş güvenliği ve uygun çalışma koşulları için toplu sözleşme ve grev hakkının kullanılmasını talep ediyoruz.
Yunus AKIL
Genel Başkan