Sendikamızın üyesi olduğu uluslararası üst federasyonumuz ITF (Uluslararası Taşıma İşçileri Federasyonu) tarafından Koronavirüs (Covid-19) salgınına ilişkin açıklama yapıldı.
Yapılan açıklama aşağıdadır.
Koronavirüs (COVID-19) salgını benzeri görülmemiş küresel bir kriz yaratmaktadır. İşçiler, işverenler ve hükümetler birlikte çalışarak yaşanan zararı asgari düzeye indirmelidir.
Taşımacılık işçileri tedarik zincirlerini birbirine bağladıkları ve dünyanın hareket etmesini sağladıkları için küresel ekonominin can damarını oluşturmaktadır. Bu nedenle COVID-19 krizi ile mücadelenin anahtarı taşımacılık işçileridir.
Liman işçileri, kamyon sürücüleri, depo ve kargo işçileri dahil olmak üzere tüm taşımacılık işçileri temel ihtiyaçların tedarik edilmesini sağlayacaktır.
ITF olarak, mevcut uluslararası çalışma standartlarının ve çalışma haklarının korunmasının COVID-19 ile mücadelemizin başarılı olması için kritik bir öneme sahip olduğunu düşünüyoruz.
12 Mart’ta Küresel Sendika Konseyi’nin (CGU) yaptığı açıklama çerçevesinde beş kilit alanda derhal harekete geçilmesi çağrısında bulunuyoruz:
- COVID-19 virüsüne karşı işçilerin korunması hayati önem taşımaktadır.
- İlk olarak sağlık ve güvenlik önlemleri alınmalıdır.
- Tüm işçiler için gelir güvencesi sağlanmalıdır.
- Ekonomik istikrarın sağlanması için hükümetlerin teşviklerde bulunması gerekmektedir.
- Tedarik zincirlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması gerekmektedir.
ITF, kendi alanlarında harekete geçmeleri için hem hükumetlere hem de işverenlere çağrı yapmaktadır.
ITF’in yukarıda belirtilen ana başlıklar altında belirlediği tedbirler aşağıdaki gibidir:
- Tüm sektörlerdeki ulaştırma işçilerinin salgın süresince COVID-19’a karşı küresel mücadelenin başarısı ve virüs salgını sonrasında da tedarik zincirlerinin yeniden hayata geçmesinde hayati önem taşıdıkları düşünülmelidir.
- Evlerinin dışında çalışan taşımacılık ve diğer sektörlerdeki işçilerin gelir kaybına uğramaları durumunda gelir güvencesi veya COVID-19’a bağlı hastalığa yakalanmaları durumunda bakmakla yükümlü oldukları kişilere ödenecek tazminatların güvence altına alınması gerekmektedir.
- COVID-19 ile mücadelede hayati hizmetleri yerine getirenler dahil tüm endüstrilerde çalışan işçilere, temel işçi haklarına saygı gösterilmesinin bir parçası olarak düzeli bir biçimde ücretsiz virüs testi sağlanmalıdır.
- COVID-19 karşısında sağlık ve güvenlik yönetim sistemlerine işçilerin katılımı temel ilke olmalı. Güvenliği sağlamının en iyi yolunun bu olduğunu uluslararası araştırmalar göstermektedir. COVID-19 sağlık ve güvenlik önlemlerinin hazırlanması ve kontrol edilmesinde işçi temsilcilerinin işveren temsilcileriyle eşit bir role sahip olması gerekmektedir.
- Hem virüsün işçilere yönelik tehditlerini belirlemek hem de tehditlerinin etkisini azalmak için alınması gereken önlemler konusunda (çalışma sürelerinin azaltılması, ücret güvencesi sağlanarak artan dinlenme süreleri, danışmanlık vb.) sendikalarla birlikte çalışılmalıdır.
- COVID-19 denetim kurulları oluşturularak faaliyet halindeki hizmetlerde virüsün yayılmasını engellemek için doğru yöntemlerin kullanılması sağlanmalıdır.
- Taşeron ve göçmen işçiler gibi düşük ücretlerle çalışan işçilere özel bir önem verilmeli, aynı zamanda kadın işçiler ve sağlık sorunları olan işçiler özellikle dikkate alınmalıdır. Bunun nedeni yoksulluğun ve sağlıksızlığın insanların bağışıklık sistemlerini zayıflatmasıdır. Yoksulluk aynı zamanda kalabalık veya sağlıksız koşullarda barınma anlamına gelmektedir.
- Göçmen işçiler başta olmak üzere tüm işçilerin medikal ve kişisel bilgileri korunmalıdır. Bu bilgilerin paylaşımı sadece ihtiyaç halinde ve kimlik bilgileri gizlenerek yapılmalıdır.
- İşten çıkarılan veya işleri durdurulan işçilerin gelirleri korunmalıdır; toplu sözleşme yoluyla (Danimarka’da olduğu gibi) düzenleme yapılmalı ya da hükümet tarafından yapılan ödemelerle (Yeni Zelanda’da olduğu gibi) ihtiyaçları karşılanmalıdır.
- Standart dışı ve güvencesiz işlerde çalışan işçilere 12 aylık ücretleri düzeyinde ya da bu düzeyin üstünde gelir sağlanmalıdır.
- Dünya genelinde bakım işleri kadınların omuzlarına yüklenmektedir. Kadın işçilerin artan yükünü karşılamak için tedbirler alınmalı; gelirleri ve işleri korunmalıdır.
- COVID-19 hastalığına yakalanan işçilere derhal ücretli izin güvencesi verilmelidir.
- Hükumetlerin aldığı tedbirler kar odaklı değil, insan odaklı olmalıdır. Şirketlere destek paketleri işçilerin refahını ve gelirini öncelik almalıdır. İhtiyaç durumunda hükumetler büyük taşımacılık şirketlerini kamulaştırmalıdır.
- Sendikalarla birlikte çalışılarak işleri durdurulan işçilerin kriz süresince faaliyet gösteren temel hizmetlerde çalıştırılmasının yolları aranmalıdır.
- COVID-19 ile mücadeleye ilişkin bilgi ve teknolojilerin hızlı ve serbest biçimde paylaşılması sağlanmalıdır. Kar sağlama değil, uluslararası iş birliği ve ekip çalışması öncelik olmalıdır.
- Fikri mülkiyet düzenlemeleri, ticari yönetmelikler ve ticari yaptırımların tedavi yöntemlerinin ulaşımını ve önleyici tedbirleri yavaşlatmasına izin verilmemelidir.
- Yoksul ülkelerin temel ihtiyaçlarını karşılama ve kritik önlemleri alma imkanlarının etkilenmemesi için mevcut borçları affedilmelidir. Yaşadığımız kriz daha fazla borç yaratmak için araç olarak kullanılmamalıdır.
- İşverenler tedarik zincirlerinin her ayağında mevcut çalışma standartlarına uyumlu faaliyet gösterilmesini sağlamalıdır.
- İşverenler sendikalarla birlikte çalışanlarının yaşam koşullarını kontrol etmeli ve risk düzeyini ölçmelidir. Eğer kalabalık ve hijyenik olmayan koşullar mevcutsa işçilere geçici barınma imkanı sağlanmalıdır.