SAYIN BAŞBAKANIMIZIN SENDİKAMIZA YÖNELİK AÇIKLAMALARI
VE HIZLI TRENLE İLGİLİ TALEPLARİMİZ
Sayın Başbakan’ın 13 Mart 2009 Günü Hızlı Tren sefere konulması sırasında basın mensuplarının “bazı sendikaların hızlı trenle ilgili güvenlik endişelerinin sorulması” üzerine ise Sendikamızı hedef alarak söylediği sözler üyelerimizce üzüntüyle karşılanmıştır. Bu nedenle Sendikamızca Sayın Başbakan’ımıza bazı hususları hatırlatmak ve bunları kamuoyu ile paylaşmak gereksinimi duyulmuştur.
Sayın Başbakanımız bilmelidir ki demokratik toplumlarda “taş üstüne taş dikme” görevi Sivil Toplum Örgütlerinde değildir. Sivil Toplum Örgütlerinin görevi kamuoyu adına gerekli denetimleri yapmak ve icra organını uyarmaktır.
Ve yine bilinmelidir ki demokratik toplumlar keyfiliği kaldırmaz, “ben yaptım oldu mantığını taşıyamaz.” Bu nedenledir ki icranın başında olanlar icraatlarını yaparken toplumsal gereksinimleri dikkate almalı ve bilimselliğe öncelik vermelidirler.
Bu anlamda, Sayın Başbakanımız seçmiş ve atamış olduğu siyasi ve bürokratların yetersizliği nedeniyle icraata yönelik tüm eleştirileri tek başına göğüslemeyi tercih edebilir. Ancak Sayın Başbakanımız icranın başı olarak geçirdiği yılları ve bu yıllar içerisinde atamış olduğu bürokratların kendisini sürüklediği noktaları, tarafsız bir gözle değerlendirebilirse, Sendikamızca dile getirilen konuların neden kaale alınması gerektiğini de daha kolay anlayabilecektir.
Sendikamız, demiryollarına yönelik olarak yapılan yatırımların önüne set çekmediği gibi doğru zeminde yürütülen tüm projeleri de desteklemekten geri durmamıştır. Sayın Başbakanımız bilmelidir ki yürütülen yatırımlarda bir gecikme yaşanmışsa bu gecikme plansız, programsız olarak yola çıkmanın verdiği bir boş vermişlik ve iş bilmezlik halinin ürünüdür. Kaldı ki yanlış olana yanlış demekte sendikamızın öncelikli sorumluluğudur.
Sendikamız bu sorumluluk bilinciyle; halkımıza hızlı tren projesi ile ilgili yaşanan sıkıntıları anlatmaya ve onları uyarmaya kararlılıkla devam edecektir.
Üstelik isteğimiz çok masum ve polemik ile geçiştirilemeyecek kadar ciddi ve acildir. Projenin güzergâh seçiminin yanlışlığı, geri dönüşsüz olarak tüketilen kamu kaynakları, bir bütün halinde hızlı tren hattının bitirilemeyeceği gerçeği üzerinde elbette durulmalı ve bu hatalardan dönülmesi için gerekli tartışmalar yürütülmelidir. Ancak ilk yolcuların trene kabul edildiği bu günlerde inşaat süresince görev alan tüm tarafların güvenliğe ilişkin bulgularını kamuoyu ile paylaşmalarını istemekte temel görevimizdir.
Biz diyoruz ki;
- Kuruluşa aylık 30.000 TL’ye mal olan ve bazıları yıllardır bu projede görevlendirilmiş olan bilim adamları, hızlı tren konusundaki deneyimlerini, inşaat süresince ve işletmeye alınma aşamasına gelinmiş olan bu dönemde proje ile ilgili hangi konularda çalıştıklarını elde ettikleri bulguları (raporlarını) trenin işletmecilik yönünden herhangi bir risk taşımadığına ilişkin öngörülerini, kamuoyu ile paylaşmalıdırlar.
- Hızlı treni sertifika ettiği iddia edilen TÜV-SÜD Firmasının tüm raporları ve sertifikasyona ilişkin Firmanın verdiği belge de Ulaştırma Bakanlığı’nca kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
- Esenkent-Hasanbey arasında altyapı kontrol hizmetlerini yürüten Mescioğlu firması; işlerin kesin kabul aşamasına geldiğine ilişkin raporlarını ve kamuoyu ile paylaşılan 250 km/saat hızla bu kesimde işletme güvenliği sağlanarak tren işletmeciliği yapılabileceğine ilişkin güvenceyi kamuoyu karşısına çıkarak vermelidir.
- Ülkemizin saygın kuruluşlarından ve inşaatı üstlenen konsorsiyumun ortaklarından biri olan ALARKO Holding sözleşmeye uygun olarak bütün işlerin tamamlandığı, işletme güvenliği sağlanarak bu kesimde 250 km/saat hızla yolcu taşımacılığına başlanabileceği ve vatandaşlarımızın gönül huzuru ile bu treni tercih edebileceklerine ilişkin güvenceyle birlikte fizibiliteye uygun bir işletmecilik ortamında olası durumlara ilişkin öngörülerini kamuoyu ile paylaşmalıdır.
Yürütülen tüm sansür çabalarına karşın, sendikamız kamuoyu adına bu en doğal talebini demokratik temayüllere uygun bir şekilde yüksek sesle dillendirmeye devam edecektir.
Sendikamız, kamuoyunun yukarıdaki kaygıları giderilmeden bu anlamda meydana gelebilecek tüm olumsuzların “hızlandırılmış trende” olduğu gibi makinistlere yüklenemeyeceğini, bütün sorumluluğun Sayın Başbakanımızda olacağını kamuoyunun bilgisine sunmaktadır.
Genel Başkan
Yunus AKIL