Konfederasyonumuz Genel Sekreteri Emirali ŞİMŞEK kamuoyuna yansıyan 657 sayılı yasada değişiklik haberleriyle ilgili olarak bir açıklama yapmıştır: Gerek Devlet Bakanı Sayın Hayati Yazıcı tarafından ve gerekse de basında 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda bazı değişiklikleri içeren bir taslağın Başbakanlıkta her an TBMM’ye gönderilmek üzere hazır olduğu belirtilmektedir.Bu örnekte ve diğer tüm yasa ve anayasa değişikliklerinde olduğu gibi, Hükümet bir kez daha kapalı kapılar arkasında, tek yanlı olarak, taraflardan görüş ve öneri almadan bir çalışma içerisine girmiştir. Hükümet adı geçen değişiklikle ilgili bugüne kadar konfederasyonlara herhangi bir bilgi vermemiştir. Bu anti demokratik yöntem, AKP’nin demokrasiden ne anladığını da ele vermektedir.Emekçilerin, kendileri ile ilgili yapılan değişikliklerde önerilerinin alınması bir yana, değişiklikten haberdar dahi edilmemeleri manidardır, ancak bizi şaşırtmamaktadır! Çünkü AKP 8 yıldır toplumsal kesimlere rağmen, onlarla ilgili düzenlemeleri tek yanlı olarak yapmakta, hayata geçirmektedir.
Basında taslak hakkında yansıyan bilgilere göre; Hükümet, ebeveynlik hakları ve bazı özlük hakları ile ilgili uzun süredir yapması gereken düzenlemelerin yanına; performans, işbirliği, evde çalışma gibi olguları da ekleyerek güvencesiz esnek istihdamın yolunu açmaya çalışmaktadır. Kamu emekçilerinin muhalefeti nedeniyle AKP’nin IMF, Dünya Bankası gibi kurumlara söz verdiği halde yasallaştıramadığı güvencesiz ve esnek istihdama dayalı kamu personel rejiminin aşama aşama, parça parça, alakalı alakasız yasa tasarılarına serpiştirilerek hayata geçirileceği anlaşılmaktadır. Böylece sağlıkta, eğitimde son yıllarda Bakanlar Kurulu kararları, tebliğ ve yönetmeliklerle çeşitli düzeylerde hayata geçirdikleri performansa dayalı esnek çalışma biçimini kamu hizmetlerinde tümüyle yasallaştırmak istemektedirler.
Öte yandan basında yer alan taslağa göre; 657 Sayılı Kanunun Disiplin Cezalarının Çeşitleri ile Ceza Uygulanacak Fiil ve Haller başlıklı 125. maddesinde yapılması planlanan değişiklikler incelendiğinde son derece belirsiz, kamu görevlisinin itiraz hakkını ortadan kaldıran, kurallar ve kamu yararı yerine idarecinin tahakkümü altında çalışmayı esas alan değişiklikler olduğu görülmektedir. Bilindiği üzere disiplin hukuku ceza hukukunun genel prensiplerine bağlıdır. Ve suç ve cezanın kesin ve açık olması temel ilkedir. Mevcut 657 Sayılı yasada kamu emekçilerinin aleyhine olan belirsiz ve temel insan haklarına aykırı disiplin hükümleri kaldırılmadığı gibi daha kötü değişiklikler getirilmektedir. Hükümet bir kez daha uluslararası insan hakları hukukunu hiçe sayarak, Konfederasyonumuza bağlı sendika üyesi tarafından yapılan başvuru üzerine İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi tarafından verilen kararla uyarı ve kınama cezalarına yargı yolunun tanınması gereği hükmünü de hiçe sayarak bu konuda yapması gerekli zorunlu değişikliği yapmamaktadır.
Ortada resmi olarak açıklanmış bir taslak olmadığından daha fazla değerlendirme yapmanın doğru olmadığı düşüncesindeyiz. Fakat bizim açımızdan en önemli konu Hükümetin demokratik yöntem ve ilişkileri hiçe sayan tutumudur.
Konfederasyonumuz, kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldıracak, tartışmaya açacak bir tasarı ya da yasanın karşısında tüm gücüyle duracak, kararlı bir mücadele yürütecektir. Hükümetin bunu aklından bile geçirmemesini diliyoruz. Kaldı ki, tasarıda bu anlama gelebilecek her tür girişim anayasaya aykırı olacaktır.
Bu nedenle; Hükümeti öncelikle basında yer alan haberlerin doğru olup olmadığı konusunda açıklama yapmaya, varsa bir tasarı çalışması derhal kamu emekçilerinin görüşlerine sunmaya ve kamu emekçilerinin istemlerini dikkate alan demokratik bir çalışma yürütmeye davet ediyoruz